31 Aralık 2008 Çarşamba

MUTLU YILLAR

Yeni Yılınızı Kutlar, bu yeni yılın sizlere sağlık, huzur ve mutluluklar getirmesini dilerim.

Saygılarımla,

24 Aralık 2008 Çarşamba

Kış Aktiviteleri

Merhaba.
Artık kış geldi, arılar da kışlamaya geçti. Bir süre arılar ile ilgili birşey yapmayacağımıza göre, diğer aktivitelerimize de biraz daha fazla zaman ayırabileceğiz demektir. Sıcak geçen bir yazdan sonra; özellikle de deniz imkanımızın olmadığı ve kara iklimine sahip olan İç Anadolu Bölgesi için, ben kışı özledim desem yanlış olmaz. Belki de soracaksınız zaten kış değilmi diye. Evet, kış mevsiminde olmamıza rağmen maalesef henüz yeterince kar ve yağış yok. Çok nadir de olsa birkaç damla yağmurun başladığı şu günlerde normalde kar yağışlarının çoktan başlaması gerekirdi. Ankara'ya daha dün akşam kar yağmaya başladı. Bu sene yağışlar biraz gecikti bölgemizde. Umarım kış gereği gibi bol yağışlı geçer, böylece seneye hem su problemi yaşamayız, hem de bu yağışların çok önemli faydalarından yararlanma imkanı buluruz.

Kar yağışı ile birlikte ben de kış aktivitelerime ağırlık vermeye çalışacağım. Bu arada geçen seneden birkaç fotoğrafı da sizlerle paylaşmak istedim.

Umarım arı ile ilgili konularda böyle şeylerin ne işi var diye düşünülmez. Çünkü hep arı ile ilgili yazıyoruz, hazır arı çalışmaları da tamamlanmışken biraz değişiklik olur diye düşündüm. Ayrıca arı ile yazdığım konulara da yok denecek kadar az yorum geliyor.

Kar en az bu kadar olmalı ki yağdığını anlayabilelim. Yoksa yaşadığımız şehirlerdeki gibi bir iki santimetre yağarsa o zaman birşey anlamayız. Hoş o azıcık kardan bile şikayetçi olanlar da yok değil. Onlara söyleyecek birşey bulmak zor.

Yemek hazırlıkları da başladı karlar üzerinde.
En kısa sürede tekrar bu manzaralara kavuşmak dileğiyle...

17 Aralık 2008 Çarşamba

Yeni Başlayacak Olsaydım

Merhaba.
Bu sene Mayıs ayında başladığım arı yetiştiriciliğinde yeni olmama rağmen yaşadığım problemler bir hayli tecrübe kazanmamı sağladı. Herşey yolunda gitseydi belki bu kadar tecrübe edinemeyecektim. Bu deneyimleri de yeni başlamak isteyen arkadaşlarla paylaşmak istedim.

Blogları incelediğimde çok değerli arıcı dostların uzun yıllardır bu işi yaptığını görüyorum. Benim burada birşeyler yazmam belki yanlış olur diye düşünmüyor da değilim açıkçası. Ancak benim aktaracaklarım sadece yeni başlamayı düşünen arkadaşlara yönelik olacak. Yaşadığım sorunlardan çıkardığım tecrübeleri paylaşmak istiyorum. Bu bilgilerin arkadaşlara katkısı olursa ben de sevinirim.

Yeniden başlayacak olsaydım;
- Herşeyden önce başladıktan sonra değil, başlamadan önce daha çok okur, araştırır ve öğrenirdim. Internetde bu konuda gerçekten çok bilgi var. (Faydalı bilgilerin olduğu bazı linklere bloğumdan erişilebilir)

- Arı hakkında herşeyi bir anda öğrenemesek de başlangıç için gerekli olan minimum bilgileri edinirdim.

- Arı yetiştiren arkadaşlarla görüşüp, almadan önce en azından kovanı, çerçeveleri ve de arıları inceleyip baktığım zaman neyin ne olduğunu anlayabilecek düzeye gelirdim. Örneğin ana arı hangisidir, erkek arı hangisidir, yumurta, larva, kapalı yavru gözlerini incelerdim.

- Kovan almadan önce standartlara uyup uymadığını, kaliteli olup olmadığını ve de çerçeveleri incelerdim.

- Arıyı almadan önce mutlaka çerçeveleri ve de anayı görmek isterdim. Arısı zayıf, bozuk çerçeveler ve petekleri olan, sorunlu yavru gözleri olan ve de ana arı olup olmadığı da net olmayan kovanı almazdım.

-Arısını ve de çerçeveleri görmediğim hazır bir kovanı almazdım.

- Başlamak için de zamanı iyi ayarlayıp, sezonun hemen başında geç kalmadan başlardım.

Konu ile ilgili pek çok şey söylenebilir. Ancak bunları da çok daha fazla bilgi ve tecrübeye sahip değerli arıcı dostlarımız söyleyecektir. Onların da bu konuda katkılarını esirgemeyeceklerinden kesinlikle eminim. Bunu da gururla ve de sevinerek belirtiyorum. Çünkü ben kendilerinden çok şeyler öğrendim ve de öğrenmeye devam ediyorum. Bir kez daha kendilerine bu vesile ile buradan teşekkür ediyorum.
Benim kafamdaki soru da bu bilgileri yeni başlamak isteyen arkadaşlara nasıl ulaştıracağımızdır. Çünkü bloglar, internet siteleri genellikle başladıktan sonra ve de sorunlar yaşanınca daha çok araştırılıyor.
Konu ile ilgili görüş ve yorumlarınızı bekliyorum.

Saygılarımla,

8 Aralık 2008 Pazartesi

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Bayramınızı kutlar, nice mutlu ve sağlıklı bayramlar dilerim.
Saygılarımla,

12 Kasım 2008 Çarşamba

Yeni Koloninin Sonu

Merhaba.

Uzun bir aradan sonra tekrar blog'dayım. Ramazan, Bayram, işlerin yoğunluğu derken zaman hızla geçiyor.
Bu zaman içerisinde arıların normal bakımlarını yapmaya ve de sıvı besleme vermeye çalıştım.
Başlıktan da görüleceği üzere, bir süre önce yeni oluşturduğum koloni artık yok.

26 Ekim 2008 de yeni kolonide arı sayısının çok azaldığı dikkatimi çekti. Neredeyse bir avuç arı kalmıştı kolonide.




Çerçeveleri çıkarıp baktığımda çok az da olsa kapalı yavru gözleri olmasına rağmen üzerlerinde arı yoktu.


Çerçevelerde de hemen hemen yarısı sırlanmış olarak bal durumu da iyi idi.


Ana arı araştırıldı. Aşağıdaki fotoğraflardan görüleceği üzere sadece bir çerçevede çok az sayıda arı vardı.


Ana arı da çerçevenin diğer tarafında görüldü.

Geçtiğimiz pazar günü ise kovanı açtığımda hiç arı yoktu.



Çerçeveleri çıkarıp bakarken yağmaya gelen birkaç arı ile birkaç tane de eşek arısı olduğunu gördüm.


Çerçeveleri çıkarıp baktığımda kovan içerisindeki durum böyleydi.


Tüm arılar ölmüş, kovan da tamamen yağmalanmıştı. Ayrıca kovan içerisindeki ölü eşek arıları da dikkatimi çekti. Bu da yeni bir yağma saldırısı olduğu ihtimalini güçlendiriyor.
Tabii koloni çok zayıfladığı için savunma zaten yoktu, çünkü girişte nöbet tutacak arı yoktu, eşek arıları da çok rahat girebiliyordu kovana.


Görüntüleri cep telefonu ile aldığım için çok net seçilemiyor. Ancak balın yağmalanması neyse de boş petekler de tamamen yağmalanmış ve de tahrip olmuştu.



Kapalı gözlerdeki yavrular da çıkamadan kalmış



Böylece çok emek verdiğimiz yeni koloni yok oldu. Bu da doğal olarak hiç istenmeyen bir durum tabii ancak yeni olmanın tecrübesizliği ve de zamanlama ve uygulamadaki eksik ve hatalar ister istemez bu sonucu getirdi. Bir de arılara uzak olmanın da dezavantajı çok oluyor.
Halil Bey ile görüşmemizde olasılıklar üzerinde durduk. İhtimaller de koloni bölünürken arı sayısının yeterli olmaması, bölme sonrası tarlacıların kendi kolonilerine dönmesi nedeniyle sayının azalması, sıkıştırmanın tam yapılamaması, o nedenle de yavru olayının istenildiği hızda gitmemesi gibi nedenler. Bir de tüm bunlara eşek arılarının saldırıları eklenince durum böyle oldu. Bu sene çok yoğun eşek arısı vardı. Kapanlar olmasına ve de kapanların içi eşek arıları ile dolmasına rağmen yine de azaltamadık sayılarını.
Bundan sonrası için de ne yapacağız, nasıl devam edeceğiz. Tabii ki bu aşamada yapılacak birşey yok, tüm bu soruların cevabı ise seneye kaldı artık. Sezon bittiğine göre, baharda tekrar bakacağız. Devam edebilecekmiyiz, edebileceksek nasıl yapmalıyız, nasıl başlamalıyız yeniden değerlendireceğiz. Siz arıcı dostların görüş ve önerileri de güç verecek bize.
Halil Bilen Bey'e destek ve yardımlarından dolayı tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla,

3 Ekim 2008 Cuma

Bayramınız Kutlu Olsun

Şeker tadında daha nice güzel günlere ve bayramlara...
Bayramınız Kutlu Olsun.

28 Temmuz 2008 Pazartesi

Ana Arının Kabulü

Merhaba.
Geçen Hafta iki çerçeve ile oluşturulan yeni koloniye ana arı kafes ile verilmişti. Bu hafta yapılan kontrollerde görüntü aşağıdaki gibiydi.
Kafes boştu ancak sıra ananın kabul edilip edilmediğinin cevabını bulmaktı. İşin en önemli kısmı da burasıydı benim için. Bunun için de kovanda ana arı araştırıldı. Çerçevelerin birinin üzerinde görüldü. Ancak kolonide iki çerçeve olmasına rağmen yine de zor oldu bulmak. Kendisini kalabalığın içerisinde iyi saklamış. Bu da çerçeveden bir görüntü. Bal olan gözleri boşaltmışlar. Sanırım yavru için hazırlık yapıyorlar.
Eşek arıları da çok artmış. O nedenle de kolonileri çok rahatsız ediyorlar. Akşam olup hava kararmaya başladığı zaman kovan önünde sürekli uçuyorlar. Arılar da kovan dışında da pür dikkat nöbetteler. Yaklaşana hemen saldırıyorlar ancak böyle olunca da zayiat da oluyor.
Eşek arıları ile mücadele konusunda görüşlerinizi bekliyorum.
Teşekkürler,

21 Temmuz 2008 Pazartesi

Yeni Koloni

Kısa bir aradan sonra tekrar merhaba. İkinci koloninin güçlenmesi sonrası bu koloniyi bölerek yeni bir koloni oluşturulması planlanmıştı. Sağolsun Halil Bey bana yeni bir ana gönderdi. Telefonda da neler yapmam gerektiğini anlattı. Böylece bu çalışma da hafta sonu gerçekleşti. Kendisine çok teşekkür ediyorum.

O kadar süreyi kafeste geçirince ister istemez canları sıkılan hanımlar dışarı çıkmak istiyorlardı. Eee, kolay değil, bir de o kadar yol katetdiler.

Bu da kafes içerisindeki durum.

Cumartesi günü ise koloni açıldığında ilavedeki sırlamanın tamamlanması beklenilen çerçevedeki balın bir kısmını yiyerek yavru için yer açtıkları görüldü.



Bu da bir diğer çerçeve. Oysa bu çerçeveler bu hafta alınacaktı ballıktan. Üstelik çalışabilecekleri yarım petekler de varken. Şunların yaptığına bakın.


Neyseki aşağıdaki bu çerçeveyi kurtardık ellerinden hiç değilse.

Kolonideki tüm çerçeveler kontrol edildi. Kapalı yavru ve de bal+polen olanlar tespit edildi. Bunlar içerisinden en uygun olan bal ve polenli bir çerçeve ve yavru gözlü bir çerçeve alınarak bu iki çerçeve boş kovana aktarıldı.


Kovan ise aşağıda görüldüğü üzere strafor kullanılarak daraltıldı. Uçuş deliği de minimuma indirildi. Daha sonra ana arı yeni koloniye verildi.

Henüz ne olup bittiğini anlayamadılar. O nedenle de şu anda kafes ile kimse ilgilenmiyor.


Pazar günü kontrolde ise durum aşağıdaki gibiydi. Kolonideki ana yokluğunu anlamış olacaklar ki kafesin üzeri tamamen arı ile kaplı idi. Bir yandan da keki yemekle meşguldüler. Arı sayısı da oldukça iyiydi.

Şimdi anayı kabul etmelerini bekliyoruz. Daha sonra da koloninin normal hayatına devam etmesi ve de güçlenmesini.

Halil Bilen Bey'e yardım ve desteklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Kendisinden bu kısa süre içerisinde çok şey ve de doğru şeyler öğrendim.


Yeniden görüşmek dileğiyle...

30 Haziran 2008 Pazartesi

Kolonide Son İşlem + Festival

Merhaba.
İptaline karar verilen anasız kolonide artık sona geldik. Yer değiştirme yapmaktan da vazgeçtik. Kovanda kalan arıların direkt olarak silkelenmesine karar verdik. Kovan açıldığında görüntü aşağıdaki gibiydi.




Arılar kovanın taban ve yanlarında bekliyordu. Örtüye de küçük bir dalak asıp içine bir miktar bal doldurmuşlar. Örtüyü kaldırınca hava sıcaklığının da etkisiyle dalak kovan içine düştü. Gerçekten de boğucu bir sıcak vardı pazar günü. Tabii ki kolay olmadı benim için bu kadar arıyı kaybetmek. Ne de olsa o kadar emek ve zaman harcamıştım. Keşke zaman ve emeğin telafisi mümkün olsaydı, maalesef mümkün değil. Kovandan arıları silkmek de bayağı hüzünlü oldu. Çünkü ilk kolonim yok oluyordu.

Arılar için de iyi olmadı tabii ki. Eee, hazır anayı kabul etmezlerse bu hallere düşmek de var diye düşünemediler heralde. Sanırım onlar da böyle olacağını bilselerdi kabul ederlerdi anayı.

Bu arada diğer kolonide genel bir durum kontrolü yapıldı. İlavede bal çalışmaları devam ediyordu. Kuluçkalıktaki çerçevelerde de herhangi bir anormallik tespit edilmedi. Ancak ana da görülemedi. Haftaya yeniden bakılıp yumurta kontrolü yapılacak.
Arılar bazı çerçevelerde balın sırlanmasını işini tamamlamak üzereydi. Şimdi bu koloninin güçlenmesini bekliyoruz. Daha sonra da bölme yaparak yeni bir koloni daha oluşturacağız.

Hep bu konulardan bahsettik, keyfimiz de kaçtı açıkçası. Allahtan Pazar günü festival vardı ve biraz olsun değişiklik oldu bizim için. Böylece kafamız biraz daha sakinledi.

Dutlar da harika görünüyor. Bir o kadar da tatlı ve lezzetli.
Akşam da konser vardı meydanda. Çok güzel hazırlık ve organizasyon. Birkaç yıldır bu festivali organize ederek ilçenin adını duyuran Belediye Başkanımız Sayın Ali Başkaraağaç'a tekrar teşekkürler.
Konser büyük bir coşkuyla devam ediyor.

Sayın Başkanımız da halka hitap ediyor. Havai fişek ve de lazer gösterileri de tek kelimeyle muhteşemdi.

Bunlar da ayrı bir renk kattı geceye.
Son olarak da Sayın Başkanımızla festivalden bir hatıra karesi.

Tekrar görüşmek dileğiyle,

24 Haziran 2008 Salı

Anasız Koloninin İptali

Daha önceki iki gönderimde bahsettiğim güçlü koloniye ana arı verme sorunu maalesef aşılamadı. Geçen bu üç haftalık sürede de koloni anasız kaldı. O nedenle de koloninin artık ana kabul etmesi olasılığının iyice azalması ve de normale dönmesinin zor görünmesi nedeniyle iptaline karar verildi. Ayrıca yalancı ana oluşumu ihtimali de sözkonusu idi.


Çalışmalar Pazar günü başladı. Önce ilave kat açıldı. Eskisine göre arı mevcudu daha azdı ilavede.

Öncelikle çerçevelerin kontrolü yapıldı. Taze yumurta ve de larva olup olmadığı araştırıldı. Olsaydı bunlar yalancı ana yumurtası olacaktı. Ancak ağırlıklı olarak bal üzerine çalışmıştı koloni.İlavedeki tüm çerçeveler kontrol edilip üzerindeki arılar kuluçkalık içerisine silkelendi.


Çerçeveler üzerinde kalan arılar da fırça ile silkelendi.

Aşağıda da geçen hafta ikinci kolonimden alıp ana memesi yapmaları için bu koloniye verdiğim taze yumurta ve de larvalı çerçeve görülüyor. Birçok ana memesi asmışlar bu çerçeveye. Tüm yavru gözleri de kapatılmış.
Bu çerçevedeki tüm ana memeleri temizlenerek tekrar diğer koloniye verildi. Dileğim bu çerçevedeki yavruların sorunsuz bir şekilde diğer kolonide hayata başlamaları. Hiç değilse diğer koloni biraz güçlenmiş olur. Ayrıca aldığım çerçevelerini de geri iade etmiş oluyorum böylece. Umarım onlar da bu işe sevinmiştir.


Kuluçkalıktaki diğer çerçeveler üzerindeki arılar da kovana silkelendi. Çerçeveler de kontrol edildi. Bu arada arılardaki hareket de iyice hızlandı.

Çerçeveler azaldıkça da kovan üzerine çıkmaya başladılar.

Kuluçkalıkta geçen hafta tespit ettiğim erkek yavru gözleri de sır tarağı ile temizlendi. Bu çerçeveler de diğer koloniye verildi.

Tüm çerçeveler alınıp arılar da boş kovana silkelendikten sonra kovan başka bir yere taşındı. Haftaya da içerisinde kalan arılar silkelenerek kovan tamamen boşaltılacak.Ne yazık ki büyük bir heyecan ile başladığım, bir o kadar da emek ve zaman harcadığım ilk kolonimi böylece iptal etmiş oluyorum. Tabii ki hiç kolay değil benim için çünkü zamanı telafi etmem imkansız. Ayrıca o kadar emeğin de telafisi mümkün değil.

Kovan başka yere taşındıktan sonra gelen tarlacılar kovanı bulamayınca uzun bir süre uçuştular. Daha sonra da ikinci koloni etrafına gelerek bir süre de orada uçuştular. Sonra da ister istemez ikinci koloniye girmek zorunda kaldılar. Bakalım ikinci koloniye ne kadar tarlacı ve de işçi arı geldi. Bunu da haftaya göreceğiz.

Bundan sonraki adım ise; ikinci koloninin biraz daha güçlenmesini beklemek. Zamanı gelince de bu koloniyi bölerek yeni bir koloni daha oluşturmak.

Buradan edindiğim tecrübe ve de çıkardığım dersleri de ilk fırsatta yazacağım. Belki yeni başlamak isteyen arkadaşlar çok az da olsa buradaki bilgilerden faydalanabilir. Benim için önemli olan da az veya çok bilginin paylaşımı.

Konu ile ilgili olarak yardım ve destekleri için Halil Bilen Abime bir kez daha teşekkür ediyorum.

Yeniden Görüşmek Dileğiyle,