12 Kasım 2008 Çarşamba

Yeni Koloninin Sonu

Merhaba.

Uzun bir aradan sonra tekrar blog'dayım. Ramazan, Bayram, işlerin yoğunluğu derken zaman hızla geçiyor.
Bu zaman içerisinde arıların normal bakımlarını yapmaya ve de sıvı besleme vermeye çalıştım.
Başlıktan da görüleceği üzere, bir süre önce yeni oluşturduğum koloni artık yok.

26 Ekim 2008 de yeni kolonide arı sayısının çok azaldığı dikkatimi çekti. Neredeyse bir avuç arı kalmıştı kolonide.




Çerçeveleri çıkarıp baktığımda çok az da olsa kapalı yavru gözleri olmasına rağmen üzerlerinde arı yoktu.


Çerçevelerde de hemen hemen yarısı sırlanmış olarak bal durumu da iyi idi.


Ana arı araştırıldı. Aşağıdaki fotoğraflardan görüleceği üzere sadece bir çerçevede çok az sayıda arı vardı.


Ana arı da çerçevenin diğer tarafında görüldü.

Geçtiğimiz pazar günü ise kovanı açtığımda hiç arı yoktu.



Çerçeveleri çıkarıp bakarken yağmaya gelen birkaç arı ile birkaç tane de eşek arısı olduğunu gördüm.


Çerçeveleri çıkarıp baktığımda kovan içerisindeki durum böyleydi.


Tüm arılar ölmüş, kovan da tamamen yağmalanmıştı. Ayrıca kovan içerisindeki ölü eşek arıları da dikkatimi çekti. Bu da yeni bir yağma saldırısı olduğu ihtimalini güçlendiriyor.
Tabii koloni çok zayıfladığı için savunma zaten yoktu, çünkü girişte nöbet tutacak arı yoktu, eşek arıları da çok rahat girebiliyordu kovana.


Görüntüleri cep telefonu ile aldığım için çok net seçilemiyor. Ancak balın yağmalanması neyse de boş petekler de tamamen yağmalanmış ve de tahrip olmuştu.



Kapalı gözlerdeki yavrular da çıkamadan kalmış



Böylece çok emek verdiğimiz yeni koloni yok oldu. Bu da doğal olarak hiç istenmeyen bir durum tabii ancak yeni olmanın tecrübesizliği ve de zamanlama ve uygulamadaki eksik ve hatalar ister istemez bu sonucu getirdi. Bir de arılara uzak olmanın da dezavantajı çok oluyor.
Halil Bey ile görüşmemizde olasılıklar üzerinde durduk. İhtimaller de koloni bölünürken arı sayısının yeterli olmaması, bölme sonrası tarlacıların kendi kolonilerine dönmesi nedeniyle sayının azalması, sıkıştırmanın tam yapılamaması, o nedenle de yavru olayının istenildiği hızda gitmemesi gibi nedenler. Bir de tüm bunlara eşek arılarının saldırıları eklenince durum böyle oldu. Bu sene çok yoğun eşek arısı vardı. Kapanlar olmasına ve de kapanların içi eşek arıları ile dolmasına rağmen yine de azaltamadık sayılarını.
Bundan sonrası için de ne yapacağız, nasıl devam edeceğiz. Tabii ki bu aşamada yapılacak birşey yok, tüm bu soruların cevabı ise seneye kaldı artık. Sezon bittiğine göre, baharda tekrar bakacağız. Devam edebilecekmiyiz, edebileceksek nasıl yapmalıyız, nasıl başlamalıyız yeniden değerlendireceğiz. Siz arıcı dostların görüş ve önerileri de güç verecek bize.
Halil Bilen Bey'e destek ve yardımlarından dolayı tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla,

3 yorum:

Taşkın ÖZŞAHİN dedi ki...

inan çok üzüldüm
sanırım bölme hatası var
bölme yaparken kovanalrın yerlerini değişin
böylece tarlacı ana olmayan taraf girer bu problem yaşanmaz
kolay gelsin

Kemal Demirci dedi ki...

Bende çok üzüldüm ancak artık yapacak birşey yok. Bundan sonra daha dikkatli ve biraz daha bilgili olarak devam etmeye çalışacağım sizlerin de desteğiyle. Birde eşek arılarının yuvalarını bulabilirsem o zaman daha rahat olacağım.
Saygılar,

TUNCAY HADİSE dedi ki...

KEMAL BEY,
FAZLA ÜZÜLMEYİN BU SİZE BİR TECRÜBE OLMUŞ.MADEN ANKARA'DASINIZ HAYYAM ABİ VAR ORDA ONUNLA TEMASA GEÇMENİZİ TAVSİYE EDERİM.
CESARETİNİZ KIRILMASIN BİR GİDER BEŞ GELİR BU İŞ BÖYLE.
BEN DE SİZİN GİBİ İLK KOLONİMİ KAYBEDİNCE ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜM.ŞİMDİ 9-10 OLDU TEKRAR SAYIYI 5 E ÇEKİYORUM.ELİNİZDE 5 ZAYIF YERİNE 2 GÜÇLÜ KOVAN OLSUN DAHA İYİDİR.
SAYGILAR.